Sepetiniz şu anda boş!
MİTLER & DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Kemik tehlikeli midir?
Kemik, çiğ besleme diyetinin en önemli parçası ve neredeyse tek kalsiyum kaynağı olmasının yanısıra, çiğ beslenmede parazit konusu ile birlikte en çok korkulan ve en çok yanlış bilginin dolaştığı konudur. Bildiğiniz ve dikkat ettiğiniz sürece sorun yaşamayacağınız temel kritik kurallar:
- Kemikli etler asla haşlanmamalıdır. 30 saniye dahi olsa ısıl işleme tabi tutulmamalıdır.
- Kesinlikle etsiz kemik kullanılmamalı, kemiğin her tarafının etle kaplı olduğundan emin olunmalıdır.
- Büyük baş hayvanların ağırlığını taşıyan kemikler verilmemelidir. (Bunlar sadece satırla kesilmediği sürece kemirme kemikleri olabilir, gıda olarak kullanılmazlar. Köpeğiniz agresif bir kemirici ise dikkat etmeniz gerekir.)
- Kemikler bütün olmalı, satırla kesilmiş olmamalıdır. En önemlisi, kemiğin köpek tarafından tek seferde yutacağı boyutta olmaması gerekir.
Bakteri, virüs ve parazitler
Besini pişirerek tüketen tek canlı türü biz insanların da iyi bildiği gibi, pişirmek, bakteri, virüs ve parazitleri ortadan kaldıran bir yöntemdir. Pişirmekle ilgili sorun şu ki, çiğ ette yararlı parazitler de bulunmaktadır ve pişirme esnasında bu yararlı parazitler de bakterilerle birlikte yok olmaktadırlar. BARF beslemede, etlerin doğru kaynaklardan alınması, hijyenik koşullarda doğru ölçüde parçalara ayrılması, et ve olmazsa olmaz sakatat oranlarının dostumuzun ihtiyacına göre doğru hesaplanması, etin cinsine göre çeşitli sürelerde dondurulması ve hızlıca tüketilmesini sağlamanız gereklidir.
Sağlıklı kedi ve köpekler, sindirim sistemlerindeki yüksek asidite nedeniyle potansiyel patojenlerden büyük ölçüde etkilenmezler. Çiğ et diyetinde bakteri riskinin abartıldığını, kedi ve köpeklerdeki mide enzimleri ve kısa bağırsak yapısının zararlı bakterilerle baş etmede yeterli olduğunu ortaya koyan çalışmalar mevcuttur. Örneğin, bozuk ticari köpek mamasından bulaşan bir salmonella salgını sırasında 62 hayvanda enfeksiyona rastlanırken, bozuk çiğ et yiyen hayvanlarda hiçbir belirti saptanmamıştır. (Bkz: Salmonella Salgını Araştırması/ Centers of Disease Control and Prevention: Salmonella Schwarzengrund Outbreak Investigation | CDC Salmonella) Yanı sıra, hazır kuru veya yaş mamaların da uzun süre oda sıcaklığında bekletildiğinde aynı patojenleri barındırdıkları bilinmektedir.
Çiğ etle beslemenin hayvanları saldırgan yaptığına dair yaygın kanı
Aksine, özellikle yerken çaba gerektiren, yalnızca bedensel değil zihinsel enerjilerini de harcamalarına olanak sağlayan daha büyük parçalı, doğal olarak dişlere yapışmayan ve asiditesi yüksek besinlerin tüketimi evcil hayvanların genel anlamda daha huzurlu olmalarını sağlıyor. Endüstriyel mama tüketimi nedeniyle sürekli yüksek seyreden kan şekeri daha fazla enerji birikmesine ve dolayısıyla hiperaktivite ve saldırganlığa neden olabileceği gibi depresif bir hal de yaratabiliyor.
Çiğ beslemek gerçekten çok mu maliyetli?
BARF beslemeye geçişle ilgili endişelerden biri, yüksek maliyetli olduğu kanısı. Ülkemiz için bu maalesef doğru olsa da, Amerikalı veteriner hekim Dr. Judy Morgan’ın araştırmasında, 216 üyesi bulunan Guide Dogs Queensland kuruluşunun çiğ besinlere geçmelerini takiben, sürüdeki sayının artmasına rağmen genel tedavi masraflarında 1 yıl içerisinde %82 azalma görüldüğü paylaşıldı. Hastalıkları en iyi önleme potansiyeline sahip seçimlerle dostlarımızın yanımızda kaldıkları süreyi uzatma görüşüyle konuya yaklaştığımızda, uzun dönemdeki kazançlarımız daha net görülebiliyor.