BARF BESLENME NEDİR?

Çiğ et bazlı diyetler en kapsamlı tanımıyla;

  • ev yapımı diyetler olarak hazırlanıp sunulabilen,
  • dondurulmuş veya piyasadan kurutulmuş olarak satın alınabilen
  • pişmiş veya çiğ karbohidrat kaynakları ile tamamlanan
  • kesilmiş hayvanların organları, kas dokuları ve kemikleri gibi ham bileşenlerden oluşan besleme şeklidir.
  • Tamamen ham maddelere dayalı bir diyet olduğu için, Biologically Appropriate Raw Food (biyolojik olarak uygun çiğ gıda) veya Bone and Raw Food (kemik ve çiğ gıda); kısaca BARF olarak tabir edilir.

Öncelikle çiğ beslenme, son zamanların yükselen trendi değil, yıllardır bilinçli bir çok köpek sahibinin uyguladığı, holistik veterinerlerin ve beslenme uzmanlarının kedi ve köpekler için tavsiye ettiği, olması gereken, kedi ve köpekler başta olmak üzere evcillerimizin biyolojik yapısına uygun tek beslenme türüdür. Kuru mama ise 100 yıl önce bir denizcinin gemisinden köpeklere bisküvi atarak başlattığı, bugün ise sanayileşen, modern insanları ambalaj ile kandırıp köpeklerine daha iyi geldiğinin anlatıldığı yapay bir gıdadır.

Fikirsel olarak atalarının beslenme alışkanlıklarına saygı duyulması temeline dayandığından, çiğ besleme, evcil hayvan sağlığını koruma ve geliştirmenin doğal, sağlıklı bir yoludur. Seneler içerisinde elde edilen çıktılar da, davranışsal gelişmelerle birlikte genel sağlık ve vücut koşullarının en üst düzeye çıkarılmasıyla bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere çiğ beslemenin faydalarını desteklemektedir.

Sadece 100 yıllık bir geçmişe sahip olup, içeriğinde çoğunlukla görmek istemeyeceğimiz ham maddeler bulunduran, besin niteliğinde taze formunda tüketemeyeceğimiz, mikrobiyolojik güvenlik için yoğun ısı ve basınç altında kaldıktan sonra yıllar boyu bozulmalarını engelleyen kimyasal koruyucularla işlenmiş endüstriyel mamaların, evcil hayvanlarımızın sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de hesaba katıldığında, çiğ beslemenin, dostlarımız için aynı zamanda en güvenilir yöntem olduğu açıkça anlaşılabiliyor.

Çiğ beslenme, kedi ve köpeklerin evrimsel süreçlerindeki beslenme modellerini baz alarak formülize edilmiş bir beslenme modelidir. Evrimsel süreç derken kastettiğimiz şey ise kedi ve köpeklerin sadece geçmiş atalarının değil, kendilerinin de hala karnivor yani etobur olmalarıdır. Etobur hayvanlar doğada avladıkları hayvanların etleri, sakatatları ve diğer parçalarıyla beslenirler. Gerektiği kadarını alıp, gerisini bırakırlar. Doğadaki avları, %70’i sudan oluşan diğer canlılardır. Etobur olmaları gereken ve her öğününün %70 oranında su içermesi gereken evcil hayvanlarımızı, yıllar içerisinde hazır gıdaya eğilim gösteren yaşam şekillerimiz ve sunduğu cazip kolaylıklar nedeniyle sürekli ve her gün bu ticari endüstriyel mamalarla beslemenin yarattığı, araştırma sonuçlarıyla kanıtlanmış bazı olumsuzluklar;

  • dişlerde tartar oluşumu,
  • su tüketiminin az oluşundan dolayı böbrek hastalıklarının daha sık görülmekte oluşu,
  • diyabet, obezite, bazı alerjiler ve bazı kanser türlerine yatkınlık,
  • tahıl içermeyen mamaların dilate kardiyomyopati denilen kalp hastalıklarına yol açması.

2000-2030 yıllarını kapsayan, çiğ beslenen kedi ve köpeklerdeki yaşam sürelerini ve kansere yakalanma oranlarını değerlendiren Uzun Ömürlü Evcil Hayvanlar Araştırmasının 23 yıllık sonuçları, çiğ beslenmenin, evcil hayvan sağlığında olumlu anlamda ciddi fark yarattığını ortaya koydu. Sonuçlar; çiğ beslenmenin bağırsak ve böbrek sağlığı, kilo kontrolü, kanserden artrite birçok farklı hastalığın önlenmesinde büyük rol oynadığını gösterdi. İşlenmiş kuru mamalar yerine; çiğ gıdalarla beslenen köpeklerde kansere yakalanma oranının yüzde 3’e düşmesi de bu sonuçlar arasında.